Diyarbakır barosu başkanı Tahir Elçi’nin “karombolü bir suikastla” katledilmesi kendi deyişi ile “kadim toprağın sulhçu” ruhuna yapılan hunhar bir saldırıdır…Gerekçeleri ne olursa olsun düşüncelerini ve filkrilerini açıklayan insanların pusuda katli ve kodese tıkılması nefsi mülkiyetçi düzen haramilerinin sofrasını kanla doldurmaktadır…Bu coğrafyada insanlığın öldürülüşü ve mezara sokulması emperyalist mafiil odakların etkisi altındaki maşaları eli ile yapılmaktadır…Egemen güçlerce toplum baskın(devletçi,kavimist) yada yerel(etnik ayrımcı) şöven ve histerik kıskaca alınmakta ve sırasız ölümler kanıksatılmaktadır… Yurdumuz evlatları bir “it dalaşına” sürülmekte, artık ortak acılara ve sevinçlere yabancılaşmıştılmakta, “mankurt ” bireyler haline getirlerek toplumsal doku polarize edilmekte ve toprağın insanı kökeni ve inanışı ne olursa olsun kardeşleşme damarından koprılmaktadırlar…Bu insani kardeşleşmede sulh damarını ve halik omuşlarını tümünün yaşam hakkını her alanda savunmak “kınalı barış güvercinlerine” vicdan sözümüz olmalıdır…baki selamlar…